Vicdanını Kaybetmemiş İnsanların Dikkatine Sunulur...
Vicdanını Kaybetmemiş İnsanların Dikkatine Sunulur...
Güney Azerbaycan Türklerinin Yaşadığı Dram, Vicdanını Kaybetmemiş İnsanların Dikkatine Sunulur...
İran’daki Güney Azerbaycan Türkleri, yüzyılın en büyük asimilasyon tehlikesi ile karşı karşıyadır. “Türk” kelimesi, pek çok Azerbaycan genci için neredeyse bir kabus haline gelmiştir. Azerbaycan Türkleri, İran Anayasası’nın 15 ve 19. maddeleri ihlal edilerek Farsça okumak zorunda bırakılmakta, tarih ve kültürlerini öğrenmeleri bilinçli olarak engellenmektedir. Doğu Azerbaycan’ın merkezi Tebriz’de orta öğrenim binaları yetersiz durumda olmasına rağmen, Doğu Azerbaycan Yönetimi yeni okul binalarının inşasına başlamamaktadır. Bu yüzden Tebriz’in birçok bölgesinde öğretim üçlü tedrisat şeklinde yapılmaktadır. Küçük yaştaki çocukların ve yüksek öğrenim öğrencilerinin kurslardaki hazırlığına son verilmiştir. Böylece çocuklarımızın, gençlerimizin anadilini daha iyi öğrenme hakları ellerinden alınmıştır. Güney Azerbaycan’da bulunan üniversitelere de araştırma bütçesi ayrılmamaktadır. Üniversitelerde okuyan Güney Azerbaycanlı öğrencilerimiz her türlü baskı ve şiddete göğüs gererek, öğrenci dergilerinin anadillerinde yayınlanması için mücadele etmektedir.
Bu mektubu, Güney Azerbaycan Türklerinin sesini duyurabilmek amacıyla yazıyorum. Çünkü, biz Güney Azerbaycanlılar, maruz bırakıldığımız kültürel asimilasyon ve yabancılaştırma politikalarının son bulmasını istemekteyiz. İnsan haklarının korunması uluslararası kamuoyunun görevlerinden birisi olduğuna göre, Güney Azerbaycan sorununun barışçıl yollarla çözümü için BM ve AB zaman geçirmeden üzerine düşeni yapmalıdır.
Lütfen, Güney Azerbaycan Türklerinin sesini dünya kamuoyuna duyurmak amacıylahttp://petitiononline.com adresinde başlatılan kampanyaya destek veriniz. Daha faydalı olacağını düşündüğüm için aşağıda tercümesini eklediğim “UNESCO ve İnsan Hakları Örgütlerine” başlıklı İngilizce metnin olabildiğince fazla sayıda kişi tarafından imzalanması, bu çağrının UNESCO yetkililerince daha fazla dikkate alınmasına neden olacaktır.
Bunun için yapılacak işlem çok basit! http://petitiononline.com adresine girip, “Iranian Azerbaijanis Mother Language Rights” başlıklı yazıyı bulmak ve “Click Here to Sign Petition” butonunu tıklamak yeterli olacaktır.
Saygılarımla..
Samed Naimi
UNESCO VE İNSAN HAKLARI ÖRGÜTLERİNE
Her yıl, 21 Şubat tarihini “Uluslar arası Ana Dil Günü” olarak kabul eden İran Azerilerine ve kültürel farklılıkları çözmek suretiyle global barışa katkıda bulunma niyetinde olan UNESCO yetkililerine;
Azerbaycanlılar, etnik İranlılar arasında uzlaşma, entegrasyon ve işbirliğinin gelişmesine yardımcı olmak amacıyla, bu günü, İran Azerilerinin başkenti olan Tebriz’de kutlamak istiyor.
Bu amaçla da, İran İslam Cumhuriyeti bünyesindeki özel organizasyonlardan gerekli onay alınmış olup, 18 dil bilimci ve ilgili konuşmacılar, söz konusu kutlamada yer almak üzere davet edilmiştir.
Tebriz’deki yetkililere gerekli izahat yapılmış olmasına rağmen, kutlamaya saatler kala, izin girişimi polis zoruyla reddedilmiştir ve katılımcılar, hiçbir açıklama yapılmadan bölgeyi terk etmek zorunda bırakılmışlardır.
UNESCO’nun son istatistiklerine göre, “Dünyadaki 6.000-7.000 dil yok olma tehlikesi ile karşı karşıyadır”. İran nüfusunun % 37’sini kapsayan (BM’in 1998 tarihli istatistiğine göre) biz 23,000,000 Azerbaycanlı, ülkenin sadece 22,000,000 Farsça konuşan nüfusuna rağmen, ana dilini konuşamamakta, çocuklarımız kendi ana dilinde eğitim görememektedir.
Her ne kadar, diğer dilleri ve lehçeleri konuşanlar arasında, biz Azerbaycanlılar, İran’ın asıl halkı olsak bile, maalesef 1925 yılından bu yana, ana dilimiz, onu koruma ve geliştirme hakkımız Farslar tarafından elimizden alınmış, Fars şovenizmi, okullarda ve diğer eğitim kurumlarında anadilde eğitimi yasaklamıştır.
1979 yılındaki İran İslam Devrimi’nin ardından, “Farsça dışındaki dillerin korunması”na yönelik, İran Anayasası’nın 15. ve 19. maddeleri, hiçbir hükümet tarafından uygulanmamış ve İran, Farsça dışındaki dillerin ve lehçelerin yok edildiği büyük bir mezarlık haline gelmiştir.
Son araştırmalara göre, gerekli tedbirler acilen alınmazsa, İran ulusu, 200 yaşayan dil ve lehçe arasında, 130’unun yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalacaktır.
Bu vesile ile bizler, UNESCO ve insan hakları örgütlerine amacımızı duyurma şansını yakalamış olduk. Bir insanlık felaketi yaşanmadan ve gene insanlık sınırları içerisinde, kendi anadilimizi yaşatma konusunda söz konusu organizasyonların bizlere yardımcı olacağını umut ediyoruz.
Saygılarımızla.
Samed Naimi 10.12.2005
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment