İran Yönetimi, Güney Azerbaycan’ın demografik yapısını değiştirmek amacıyla, Iran'ın güneyinde yer alan Mahabat ve Piranşehr başta olmak üzere Kürt nüfusun çoğunlukta olduğu bölgelerde yaşayan Kürt kökenli aileleri, iş imkanı sağlamak veya memur olanların tayinlerini çıkartmak suretiyle, Batı Azerbaycan/Salmas, Hoy ve Makü şehirlerine gitmeleri konusunda yönlendirmektedir. Söz konusu uygulamaya Eylül ayından itibaren hız verilmiştir. Bu nedenle, Hoy, Urumiye, Makü, Sulduz, Salmas gibi şehirlere hissedilir şekilde Kürt akını yaşanmaktadır.
60’lı yıllarda da, İran Şahı’nın Akdevrim kararı ile halka dağıtılan arazilerin hemen hemen hepsi Güney Azerbaycan Türkleri yerine Kürtlere tahsis edilmişti. Şimdi, aynı uygulama yeniden hayata geçirilmek istenmekte ve ülkedeki Azeri nüfusun kontrol altına alınması için çalışılmaktadır. Ayrıca, Güney Azerbaycan Türklerinin Türkiye ile olan bağlarının kesilmesi amaçlanmaktadır. Bu nedenle, Molla Yönetimi, 35 milyon Güney Azerbaycan Türkünün, anayasada belirtilen haklarını vermekten kaçınırken, bir Kürt-Azeri çatışması çıkmasından endişe duymamaktadır. Oysa, Iran’da Kürtler, Türklerden çok daha fazla kültürel ve sosyal haklara sahiptir. Iran’ın çeşitli üniversitelerinde Kürt Dili ve Edebiyatı dersleri okutulmaktadır. 35 milyon nüfuslu Güney Azerbaycan Türkünün bir okulu bile bulunmamaktadır. Kürtlerin kültürel etkinlikleri yönetim tarafından teşvik edilirken, ülkedeki bir çok Güney Azerbaycanlı yazar ve şair çeşitli gerekçeler ile cezaevlerine konmaktadır.
Unutulmamalıdır ki, Güney Azerbaycan Türklüğü, Molla Fars Hükümeti’nin son oyunu ile tehlikeli bir sürece girmiştir. Türk topraklarının Kürtleştirilmesine ve Kürtlere vatan olmasına asla göz yumulamaz! Bin yıllık Türk yurdunun en küçük parçasında Kürtlerin hakkı yoktur! Güney Azerbaycan Türkü kendi bölgelerini korumalı ve Türk direncini kırmaya yönelik baskılara karşı direnmelidir. Ancak, haklı tepkimizi ortaya koyarken, provokasyonlardan uzak durmalıyız.
No comments:
Post a Comment